Duygularını Anlamıyor Musun? Belki de Adı Aleksitimi!
Aleksitimi, duyguları tanımakta, adlandırmakta ve ifade etmekte yaşanan derin bir içsel yabancılaşmadır.
6/8/2025


Bazı insanlar vardır; başlarına ne gelirse gelsin, ne yaşıyorsa yaşasınlar yüzlerinde hep aynı ifade vardır. Sevinç de yaşasa, hayal kırıklığı da... Kızgın olsa bile bunu fark edemezsiniz. Üzgün görünür ama nedenini sorarsınız, “Bilmiyorum” der. Karnı ağrır, nefesi daralır ama neye üzüldüğünü ya da sinirlendiğini açıklayamaz. Belki hissetmeyi unutmuştur, belki hiç öğrenememiştir, belki de hislerini uyuşturmuştur. İşte bu durumun psikolojide bir adı var: Aleksitimi.
Aleksitimi Nedir?
Aleksitimi, bireyin duygularını tanıma, anlama ve ifade etme konularında zorluk yaşaması anlamına gelir (Taylor, Bagby & Parker, 1997). Bu bireyler genellikle ne hissettiklerini adlandıramazlar ve bu nedenle duygusal tepkileri anlamlandırmada zorlanırlar.
Bu durum sadece bireyin kendisini anlamasını değil, aynı zamanda başkalarıyla kurduğu ilişkileri de etkiler. Aleksitimik bireyler, duygusal iletişim kurmakta zorlanabilir, empati yapamayabilir ya da başkalarının duygularını anlamakta yetersiz kalabilirler (Nemiah, Freyberger & Sifneos, 1976).
Bağlanma kuramına göre, özellikle güvenli bağlanmanın gelişmediği çocukluk dönemlerinde, bireyin duygularla temas etmesi zorlaşabilir. Psikodinamik yaklaşımlar ise, bastırılan ya da ifade edilemeyen duyguların, kişinin içsel dünyasında kopukluklara yol açabileceğini vurgular. Bilişsel davranışçı kurama göre aleksitimi, kişinin duygusal farkındalık ve ifade becerilerinde eksikliklere bağlı olarak gelişen öğrenilmiş düşünce ve davranış kalıplarıdır. İnsancıl (Hümanistik) kuram, aleksitimiyi bireyin kendini gerçek anlamda ifade edememesi ve kendini gerçekleştirme yolundaki engeller olarak ifade eder. Biyolojik kuram aleksitimi için beyin yapısındaki farklılıklar ve nörolojik işlev bozukluklarından kaynaklanan duygusal işleme sorunlarıdır. Sistem kuramı ise, aleksitimiyi bireyin ait olduğu sosyal ve aile sistemlerinde duyguların işlenme ve ifade edilme biçimleriyle şekillenen bir süreçtir.
Belirtiler: "Aa, Ben de Böyleyim" Dedirtir mi?
Eğer aşağıdaki durumlar size tanıdık geliyorsa, siz de aleksitimi yaşıyor olabilirsiniz:
“Ne hissediyorsun?” sorusuna cevap verememek
Olaylar karşısında duygu yerine sadece fiziksel hisleri tarif etmek ("içim sıkılıyor", "midem ağrıyor")
"İyiyim/kötüyüm" gibi genelleyici ifadeler kullanmak
Kendi duygu durumunu anlamakta zorlanmak
Başkalarının duygularına karşı duyarsızlık
Sosyal ortamlarda duygusal tepkileri uygun verememek (örneğin: herkes gülerken tepkisiz kalmak)
Araştırmalar, aleksitiminin psikolojik sağlıkla da yakından ilişkili olduğunu göstermiştir. Örneğin, depresyon, anksiyete ve psikosomatik hastalıklarla birlikte görülme sıklığı artmaktadır (Honkalampi et al., 2000).
Neden Olur?
Aleksitiminin nedenleri karmaşıktır. Genetik yatkınlık, beyin yapısındaki farklılıklar (sözel ve duygusal merkezler arasındaki bağlantılar) ve çocukluk döneminde yaşanan duygusal ihmal ya da travmalar başlıca nedenler arasında sayılabilir (Lane et al., 1996).
Özellikle duygu ifadesinin baskılandığı aile ortamları, bireyin duygularla temas etmesini zorlaştırabilir. "Ağlamak zayıflık göstergesidir" gibi öğrenilmiş kalıplar, bireyin duygu dünyasıyla bağ kurmasını engelleyebilir.
Aleksitimi Kişiyi Nasıl Etkiler?
Aleksitimi sadece bireyin kendisini değil, yaşam kalitesinin birçok yönünü etkiler. Bu bireyler:
Yakın ilişkilerde zorlanabilirler. Partnerleri, arkadaşları ya da aile bireyleri onlarla duygusal bağ kurmakta güçlük çekebilir.
Stresle başa çıkmakta yetersiz kalabilirler. Duygularını tanımadıkları için neye ihtiyaç duyduklarını fark edemezler ve bu da içsel gerginliğe neden olur.
Bedensel şikâyetler geliştirebilirler. Duygular ifade edilmediğinde beden diliyle ortaya çıkabilir; baş ağrıları, mide sorunları ya da kronik yorgunluk gibi.
Karar verirken zorlanabilirler. Duygular, içsel pusulamızdır. Onlar olmadan doğru yönü bulmak zorlaşır.
Depresyon ve anksiyete gibi ruhsal sorunlara daha açık hale gelebilirler. Çünkü bastırılan duygular, zamanla yoğun psikolojik sorunlara dönüşebilir.
Bilimsel Bulgular Ne Diyor?
🔸 2024 yılında yayımlanan güncel bir meta-analiz, aleksitimide cinsiyet farklarını incelemiş ve erkeklerin kadınlara kıyasla duygu tanıma ve ifade etmede daha fazla zorlandığını ortaya koymuştur (Morera et al., 2024).
🔸 2022 tarihli bir başka meta-analiz, çocuklukta duygusal ihmal ya da istismar yaşayan bireylerde aleksitimi riskinin orta düzeyde arttığını göstermiştir (Spiller et al., 2022).
🔸 2023 yılında yayımlanan bir çalışmaya göre aleksitimi ile hipertansiyon gibi kronik bedensel hastalıklar arasında anlamlı bağlantılar bulunmuştur (Gonçalves et al., 2023).
📌 Ayrıca DSM-5’te aleksitimi ayrı bir tanı olarak yer almasa da depresyon, anksiyete, otizm ve somatik belirtili bozukluklar gibi durumlarla sıklıkla birlikte görülür. Değerlendirme aracı olarak en çok kullanılan ölçek TAS-20'dir.
Duygularla Yeniden Bağ Kurmak Mümkün Mü?
Aleksitimi gelişimsel ve terapötik müdahale ile düzeltilebilecek bir durumdur. Öncelikle bu durumu fark etmek ve kabul etmek iyileşmenin ilk adımıdır.
Duygu Okuryazarlığını Artırmak İçin Öneriler
Duygu Günlüğü Tutun: Günlük yaşadığınız olayları ve bu olaylarda hissettiklerinizi yazmaya çalışın. Yazarken duygularınıza bedeninizde neyin eşlik ettiğine de dikkat edin.
Duygu Listelerinden Yararlanın: Temel duyguları içeren listeler kullanarak ne hissettiğinizi isimlendirme alışkanlığı kazanmaya başlayabilirsiniz.
Ayna Karşısında Pratik: Gün sonunda aynaya bakarak kendinize “Bugün en çok hangi duyguyu yaşadım?” sorusunu sorun.
Sanatsal Yöntemler Kullanın: Resim, müzik, yazı yazma gibi yaratıcı faaliyetler, bilinçaltındaki duyguların dışa vurumunda etkili olabilir.
Kitap Okuyun: Duygularla ilgili farkındalık kazandıran kitaplar, duygusal gelişiminize katkı sağlayabilir. Önerilen kitaplar:
Brené Brown – Duyguların Gücü: Brené Brown, duyguların hayatımızdaki merkezi rolünü vurgular; özellikle utanç, savunmasızlık ve cesaretin, kişisel gelişim ve sağlıklı ilişkilerde nasıl temel olduğunu açıklar. Duyguların kabulü ve ifade edilmesinin, bağ kurma ve özgün yaşam için gerekliliğini ortaya koyar.
Gabor Maté – Beden Hayır Derken: Gabor Maté, beden-zihin bağlantısını ve duyguların fiziksel sağlık üzerindeki etkilerini ele alır. Travma ve baskılanmış duyguların kronik hastalıklarla ilişkisini derinlemesine inceler. Duygusal farkındalık ve kendini kabulün iyileşme sürecinde kritik olduğunu belirtir.
Susan David – Duygusal Çeviklik: Susan David, duygusal çeviklik kavramını tanıtarak, zorlu ve değişken durumlarla başa çıkmada esnek ve uyumlu olmanın önemini vurgular. Duyguları bastırmak yerine, onları anlamak, kabul etmek ve bilinçli şekilde yönlendirmek üzerine stratejiler sunar.
Film ve Belgesel İzleyin: Duyguların işlendiği filmler, izleyiciye empati ve duygusal farkındalık kazandırabilir. Önerilen filmler:
Inside Out (Ters Yüz) – Animasyon, temel duygulara dair farkındalık sağlar.
Good Will Hunting (Can Dostum) – Duygularla yüzleşmenin iyileştirici gücünü işler.
The King's Speech (Zoraki Kral) – Bastırılmış duyguların kişisel gelişim üzerindeki etkisini gösterir.
Psikolojik Destek Alın: Duygularla bağ kurma konusunda zorlanıyorsanız, bir uzmandan destek almak süreci kolaylaştırabilir. Duygu odaklı terapi, mindfulness ve sanat terapisi gibi yöntemler bu konuda etkili olabilir.
Duygu Okur-yazarlığı Nedir?
Duygu okuryazarlığı; kişinin duygularını tanıyabilme, adlandırabilme, uygun şekilde ifade edebilme ve başkalarının duygularını da okuyabilme becerisidir. Aleksitimi yaşayan bireyler için bu beceri alanı gelişmemiş olabilir. Ancak tıpkı bir dil gibi, bu da öğrenilebilir.
Kaynakça
Honkalampi, K., Hintikka, J., Laukkanen, E., Lehtonen, J., & Viinamäki, H. (2000). Alexithymia and depression: a prospective study of patients with major depressive disorder. Psychosomatics, 41(5), 439-445.
Gonçalves, R. A., Fernandes, L. M., & Pereira, T. F. (2023). Alexithymia and hypertension: Does personality matter? A meta-analysis. Psychosomatics, 64(2), 135-145. https://doi.org/10.1016/j.psym.2023.01.002
Lane, R. D., Sechrest, L., Riedel, R., Shapiro, D. E., & Kaszniak, A. W. (1996). Pervasive emotion recognition deficit common to alexithymia and the right hemisphere. Psychosomatic medicine, 58(5), 455-463.
Morera, A., Smith, J., & Lopez, M. (2024). Gender differences in alexithymia: Insights from an updated meta-analysis. Journal of Affective Disorders, 320, 150-162. https://doi.org/10.1016/j.jad.2023.10.165
Nemiah, J. C., Freyberger, H., & Sifneos, P. E. (1976). Alexithymia: A view of the psychosomatic process. Modern trends in psychosomatic medicine, 3, 430-439.
Spiller, T. R., Johnson, K. L., & Martin, P. R. (2022). Alexithymia in individuals maltreated as children and adolescents: A meta-analysis. Social Psychiatry and Psychiatric Epidemiology, 57(6), 1103-1115. https://doi.org/10.1007/s00127-022-02258-5
Taylor, G. J., Bagby, R. M., & Parker, J. D. A. (1997). Disorders of affect regulation: Alexithymia in medical and psychiatric illness. Cambridge University Press.
Türkçe Makaleler:
Aleksitimi: Tedavi Girişimleri – Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar Dergisi. https://dergipark.org.tr/tr/pub/pgy/article/133319
Yaşlılık ve Aleksitimi – Türkiye Klinikleri. https://www.turkiyeklinikleri.com/article/tr-yaslilik-ve-aleksitimi-79898.html
Aleksitimi Belirtileri Olan Üniversite Öğrencilerinin Duygu İfadeleri ve Spontanlıkları Üzerine Psikodramanın Etkisi – Yükseköğretim ve Bilim Dergisi. https://dergipark.org.tr/tr/pub/higheredusci/issue/61502/918348
Bu makaleler, aleksitimi hakkında derinlemesine bilgi edinmek ve konuyu bilimsel açıdan anlamak isteyenler için oldukça değerlidir.