Oyun Terapisinde ve Evde “Sınırlar”
Oyun Terapisinde ve Evde “Sınırlar” Sınırlar ne işe yarar? Çocuklarla nasıl sınır oluşturulur? 3 aşamalı sınır oluşturma: Belirleme, uyarma ve uygulama.
Maya Akça
1/6/20254 min oku


Oyun terapisi sürecinde sınır oluşturma gerekli ve çok önemli bir bölümdür. Oyun terapisinde sınır koymanın temel yapısı gerçek yaşam ilişkilerini yaşamaya yardımcı olmaktır. Oyun odasındaki çocuğun davranışlarına yönelik sınırlar ve kurallar mümkün olduğu kadar asgari düzeyde, ihtiyaç duyulduğu zaman oluşturulur.
Sınır oluşturmanın en önemli iki sebebi vardır:
1.Güvenlik: Çocuğun ve uzmanın fiziksel güvenliği için,
2.Oyun odasındaki malzemelerin (oyuncakların)zarar görmemesi
Oyun terapisindeki sınır oluşturma hem terapötik hem de pratik amaçları vardır. Bu amaçları şöyle sıralayabiliriz:
1. Terapötik ilişkiyi korumak,
2. Çocuğun kendini kontrol ve kendi sorumluluğunu (bireysel sorumluluğunu) öğrenmesini teşvik etmek,
3. Çocuk ve terapist arasında fiziksel ve duygusal güven hissini korumak.
Sınırların birçok işlevi vardır;
Çocuklar yaptıkları yanlış davranışın farkına varır ve sorumluluk alma bilinci kazanır.
Sınırların belirlenmesi, çocuklara duygularını ifade edebilme imkanı verir. Başka zamanlarda daha içine kapanık olan çocuk oyun terapisi sırasında kendini daha rahat hissedebilir.
Oyun terapisindeki sınırlar, anne-babanın kontrol altına alma duygusuna kolaylık sağlayabilir.
Sınırlar anne baba ve çocuk arasındaki güven belirsizliğini ortadan kaldırarak , güven duygusunu arttırabilir.
Sınırların olması yaşanabilecek çatışmaları en aza indirgeyebilir.
Çocuktaki bu güvenlik duygusu başka ilişkilerinde saklı-gizli kalan duygusal yaşantılara ait bazı bölümleri keşfedip ifade etmesine olanak tanır.
Çocuğun oyun terapisinde sınırların kırılmasından çok sınırları kırma arzusu önemlidir. Çünkü oyun terapisi çocuklar için yaşayarak öğrenme sürecidir. Bu yüzden sınırlar ihtiyaç duyulana kadar oluşturulmaz. Çocuk herhangi bir şekilde kendini sınırlayıcı bir deneyim yaşamadan kendini kontrol etmeyi öğrenemez. Kendini kontrol deneyimi yaşayabileceği en iyi alan ise oyun terapisindeki sınırlamalardır.
Oyun terapisindeki sınırlamalar yerinde ve zamanında yapılırsa çocuklara kendini kontrol etmeyi öğretebilecek en uygun ortam yaratılmış olur. Yani kısacası çocuk kendisine hayır denmesini öğrenmiş olacaktır. (Landreth ve Bratton, 1999 s.4).
Oyun terapisi sırasında oyun odasında sınırlamalar ortama göre değişebileceği gibi, sınırlama listesi oluşturulurken genel olarak aşağıdaki kurallar dikkate alınır:
Oyuncak veya herhangi bir nesnenin rastgele fırlatılmaması
Oyuncakların cama fırlatılmaması,
oyuncak ile diğer çocuklara, uzmana, anne babaya, aynaya veya cama vurulmaması
Duvarlar, mobilyalar ve diğer eşyaların çizilmemesi,
Zamanında oyun odasından çıkılması,
Oyuncakları eve götürmemesi/ evden oyuncak getirmemesi
Kum, kum teknesi içinde kalmalıdır
Ayakkabılar hariç çocuğun kıyafetleri üzerinde durmalıdır
Çocuk, oyuncakları ağzına sokmamalıdır
Ayrıca çocuklar terapistten, uygun olmayan bir şekilde davranmasını isterse; terapist bunu yapamayacağını söyleyip sınır koyabilir.
Bunların dışında anne babaların da duruma göre getirdikleri bazı sınırlamalar da olabilir. Anne babaların oyun terapi aktivitesine başlamadan önce sınırlar konusunda kararlar almaları gerekmektedir.
Kurallar belirleme, uyarma ve uygulama olarak üç aşamada çalışılmalıdır. Çocukların kurallara uymadıkları durumlarda, çocuğa kurallar hatırlatılmalıdır. Kurallar hatırlatılırken uygun bir ses tonu ile kısa ve kesin bir dille ifade edilmelidir.
Çocuğa sınırlar hatırlatılarak, sınırlar çerçevesinde istediği gibi oynayabileceği söylenir. Eğer çocuk ikinci kez kuralları çiğnerse bir daha uyarılır ve eğer gerekirse oyuna son verilir.
Not: Terapistin çocuklara seçimleri ve davranışları ile ilgili sorumluluk almalarını geliştirebilmek için, çocukların niyetlerine göre değil potansiyel olarak kötü davranışlarına sınır koymaları gerekir.
Örneğin: “Bana zarar veremezsin” yerine “Derimde yara açamazsın”
3 Aşamalı Sınır Koyma
1)Belirleme: İlk olarak sınırların ne olduğunu odaya girerken belirtmediğimizi, çocuğu uyarmadığımızdan bahsetmiştik.
Çocuk, sınırlarımızdan birini işgal ediyor ya da etmek üzere, bu durumda, kesin ama dostça bir ifadeyle şunu diyoruz: "Ayşe, yerdeki kamyonu ayağınla kırmak istiyorsun. Odaya girerken sana yapmaman gereken bir şey olduğunda bunu sana söyleyeceğim demiştim. Hatırlıyor musun? Burada yapmaman gereken şeylerden biri de oyuncakları kırmaman gerektiği, bunun dışında istediğin başka şeyleri yapabilirsin." Bozulan sınırdan sonra tekrar yönlendirme)
İlk seferinde çocuğa sadece sınırı söylüyoruz, bilgi veriyoruz.
2)Uyarma: Eğer çocuk davranışı yapmakta ısrar ederse çocuğu karşılaşacağı sonuç ile ilgili uyarıyoruz. ‘Oyuncakları kırmaman gerektiğini sana söylemiştim, hatırladın mı? Bunu bir kez daha yaparsan bugünlük bu özel oyun odasından çıkmamız gerekecek’ gibi bir cümleyle çocuğa seçme hakkı sunuyoruz. Yapacağı ya da yapmayacağı davranışın sonucunu seçme hakkı onda.
3) Uygulama: Çocuk uyarıyı da dikkate almadı ve üçüncü kez sınırı ihlal etti. Sonucu çocuğa yaşatmamız gerek. ‘Sana oyuncakları kırmaman gerektiğini söylemiştim ve sen kırmayı seçtin. Bugünlük oyun süremizi bitiriyorum. Haydi odadan çıkalım’ diyoruz ve çocuğu odadan çıkarıyoruz.
Not: Çocuk için birden fazla sınır gerekli ise, her sınır için üç aşamalı süreç uygulanır.